GÖKÇEADA VE BOZCAADA KUMULLARI

http://www.haberanaliz.net/article_detail.php?article_id=2701

 

Gökçeada ve Bozcaada Çanakkale ilinde, Çanakkale boğazı çıkışında Ege denizi adalarıdır.
Gökçeada 279,24 km2 ve Bozcaada 36.03 km2 alanları ile Türkiye’nin 1 ve 3’üncü büyük adalarıdır. Şimdi mevcut olmayan Topraksu’nun 1972 yılındaki yayını Çanakkale ili toprak kaynağı envanter raporuna göre Gökçeada’da 4 ve Bozcaada’da 1 kıyı kumulu bulunmakta idi.

Gökçeada ve Bozcaada bitki türleri ve bitki örtüsü 1977 yılında proje raporu olarak yayınlandığı için bu iki adanın kumulları Türkiye’de tarafımızdan görülmeyen nadir kumullardandır. Özcan Seçmen ve Erkuter Leblebici 2 adanın kumullarında 3 bitki topluluğu tespit etmişlerdir. Bunlar:

  1. Ammophila littoralis
  2. Centaurea spinosa var. Spinosa
  3. Anthyllis hermanniae – Cistus creticus

Araştırıcılar bu üç bitki topluluğundan ilk ikisinin her iki adada da bulunduğunu belirtmişler. Üçüncü bitki topluluğunu ise sadece Bozcaada da tespit etmişlerdir. Prof. Géhu ortak araştırmamızda ikinci bitki topluluğunun adını değiştirmiş ve yeni adını Sarcopoterio spinosi - Centaureetum spinosae olarak adlandırmıştır. Üçüncü bitki topluluğu kumul bitki topluluğu olarak yanlış tanımlanmıştır.

Hakkı Özmen 2009 tarihli yüksek lisans tezinde Çanakkale’nin kumul ve tuzlu topraklarının bitki türlerini araştırırken Gökçeada ve Bozcaada’yı da araştırmıştır. Gökçeada’daki kumullardan 87 ve Bozcaada’daki kumullardan 40 bitki türü kaydetmişlerdir.

Gökçeada ve Bozcaada, kıyı kumulları dışında kıyı tuzlu bataklıklar, lagün, dere, mağara, kıyı kayalıkları, Akdeniz stepi, frigana, maki, kızılçam ormanı, kermes meşesi ormanı, tüylü meşe ormanı gibi yaşam ortamlarına sahiptir. Gökçeada’da 700 ve Bozcaada’da 400’ün üzerinde bitki türü tespit edilmiştir.

Gökçeada ve Bozcaada’da doğal sit ve arkeolojik sit alanları bulunmaktadır. Gökçeada’da sualtı parkı ve yaban hayatı yerleştirme sahaları vardır.

Her iki adanın kumullarından kum çıkarılması uzun zamandır görülmekte olup son yıllarda resmi kurumların dinlenme tesisleri, otel inşaatları ve kumulların plaj olarak yoğun kullanımı gündeme gelmiştir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın hazırladığı Çanakkale Çevre Düzeni Planı bu iki adayı da kapsamış olup Gökçeada’nın güney sahilleri turizm bölgesi ilan edilmiştir. Plan, adaların nüfusunu artırmaya yönelik. Bu plan inşaat ruhsatı olmayan eski turizm yapılarına da af getirdi. Gökçeada Gönüllüleri Derneğinin kazandığı ve ruhsatlarını iptal ettirdiği yapılar bakanlıkça sit alanından çıkarılıp turizm alanına sokulmuşlardır. Kısaca Çevre ve Şehircilik Bakanlığı çevreyi korumadan sorumlu bakanlık gibi değil de çevreyi yok etme bakanlığı gibi çalışmaktadır.29 Temmuz 1995 tarihinde Milliyet Gazetesinde çıkan bir demecimiz “N’olur koruma” başlığı ile verilmişti. Demeçte Çevre Bakanlığının Köyceğiz Dalyan’ı koruma altına aldıktan sonra nasıl hızlı bir şekilde tahrip edildiği örnek olarak verilmişti. Aradan geçen 20 yılda hiçbir şey değişmemiş ve Çevre Bakanlığının hala asli görevi çevreyi yok etmek. Türkiye’nin en batısındaki ve Türkeli adasındaki çok küçük kumul dışında sadece Gökçeada ve Bozcaada’da bulunan bu önemli kumulların yok edilmesi de Türkiye’ye bir değer kazandırmayacak.

Prof. Dr. Turhan USLU
www.turhanuslu.net