PATARA KUMULU VİLLALARINA KAVUŞTU

 http://www.haberanaliz.net/article_detail.php?article_id=1754

 

Patara kumulu Antalya ve Muğla il sınırları içinde Türkiye’nin önemli bir kumuludur. Kumulun ortasına yakın yerden Eşen Çayı denize dökülür. Eşen Çayının güneyi Antalya ili, Kaş ilçesi Kalkan Bucağı, kuzeyi ise Muğla ili Fethiye ilçesi Eşen Bucağına ait topraklardır. Patara kumulu, alan büyüklüğü bakımından (1957’deki alanı 17033ha) Adana’daki Seyhan deltasından (1947’de 17976 ha) sonra Türkiye’nin ikinci büyük kumuludur.

Patara kumulunun 1957 ile 1992 yılları hava fotoğrafları karşılaştırıldığında, alanı 17033 ha’dan 16817 ha’a düşmüş, uzunluğu 12067 m’den 12306 m’ye yükselmiş ve genişliği
4657 m’den 4.383 m’ye gerilemiş. Üzerinde 6 büyük kum tepesi var iken 4 kum tepesinin kumları çalınıp kum tepe sayısı 2’ye düşmüştür.

Ege ve Akdeniz coğrafi bölgelerinin ayrım yerine çok yakın olan bu kumul Türkiye’nin gelecek nesillere bırakması gereken doğal ve tarihi bir miras iken kıymetini bilmeyen Bakanlık yetkililerinin tahsisleri ile bugüne kadar büyük tahribatlara uğramıştır. Bakanlık yetkilileri bu tahribatları yeterli bulmadıklarından olacak tahsis ve izinlere devam etmektedir.

Patara kumulunda yapılan büyük tahripler:

  • Ağaçlandırma: 1950-1983 yılları arasında kumulun 2015 ha’ı ağaçlandırılmış
  • Seralar: Kumulun gerisi seralarla işgal edilmiş. Bugün kumul ile seraların birleştiği sınır uzunluğu 14160 m’dir. Seralar giderek kumul içine ilerlemekte.
  • Tarlalar: Kumul arka taraflarının bir kısmı tarlalara dönüştürülmüş durumda.
  • Yollar: Kumulda 4’ü denize inen birçok ham yol tesis edilip kumul insan tahribatına açık hale getirilmiş.
  • Plaj: Kumulun güney tarafında büyük bir plaj tesis edilmiş.

 

Patara kumulundaki son tahsis ve izin ise 3 kooperatife villa inşaatları için verilen izin. Bununla ilgili olarak 2013’te 27 villa ve yüzme havuzu tamamlanmış. Yeni Hitit, Kumko ve Özlenen Deniz Kooperatiflerinin 300’e yakın villa inşaatı da sırada.

Bu tahribatlar sonucu 1957 yılında denizden karaya doğru kumulun en geniş yeri 4383 m iken seraların ilerleyişi ile bugün 1200 m olarak ölçebiliyoruz.

Özel Çevre Koruma Kurumu’nun 2008 yılında onaylanan “Patara Koruma Amaçlı İmar Planı”na göre kooperatif alanı olarak ayrılan bölgede doğa ve arkeoloji alanına zarar vermeyecek “uyumlu” ve “göze batmayan” ev, pansiyon ve günü birlik tesisler ve ayrı bir izinle açık sosyal tesisler, restoran, büfe ve kafeterya yapılabilecekmiş. Şimdi bu cümledeki yanlışlıkları düzeltmeye çalışalım.

  • Senin adın Özel Çevre Koruma Kurumu yani çevreyi “özellikle iyi korumak” için kurulmuşsun sözde.
  • Bu çevreyi özellikle iyi korumak için kurulan kurum “Koruma amaçlı imar planı” yapıyor. Amacı doğayı ve tarihi korumak olan “imar planı” nasıl oluyorsa? Böyle imar planı yapmayı bu kurum tüm dünyaya da öğretse müthiş bir iş yapmış olur.
  • Kurumun yaptığı plan ile doğa ve arkeolojik alana zarar vermeyecek ve çevreye uyumlu ve göze batmayan tesisler yapılabilecekmiş. Lütfen Google uydu görüntülerde bu alanı büyüterek bu müthiş plana göre yapılan villaların olduğu alana bakın. Tanıdıklarınız var ise size buradan çekilmiş fotoğrafları göndersin. Ve doğaya uyum nasılmış görün.

 

Turizm Bakanlığı ise bu konuda ”Her şey kontrol altında, endişeye gerek yok, villalar kumula 2,5 km uzakta” açıklamasını yapmış.  Geniş bir arazi makinelerle temizlenip 300 civarında villa yapılıyor ve bu açıklama yapılıyor. Ayrıca villalar kumula 850 m uzakta iken 2,5 km uzakta açıklaması yapılıyor.

Kumul çevresinin kuzeyden güneye Karadere, Bükçeğiz, Kumluova, Cumhuriyet, Ova ve Gelemiş köyleri ile çevrili olması yetmez gibi bu alan çevresinin nüfusu kooperatifler ile artırılmakta. Villalar bölgesi Gelemiş Köyü ile bitişik ve Ova Köyüne 3380 m ve denize 1625 m uzaklıktadır.

Kurum elemanları sadece kendilerini bilgili, akıllı ve âlemi bilgisiz, akılsız olarak görmekte ve bu alanın korunması ile ilgilenmezken Uluslararası Akdeniz Deniz Kaplumbağalarını Koruma Birliği (MEDASSET) 1988 yılından beri Patara ile ilgilenmiş ve 2008 yılında Türkiye’yi yapılaşmalardan dolayı uluslararası kurullara şikâyet etmiştir.

Patara’ya ilki 25 Temmuz 1973'te olmak üzere birçok seyahatim oldu ve en önemli seyahatim Prof. Jean-Marie Géhu ve Prof. Manuel Costa ile 30 Haziran 1988’de oldu.

Patara kumulu sadece sahip olduğu arkeolojik zenginlik ve deniz kaplumbağaları yönünden değil tüm büyük tahribatlara rağmen varlığını sürdüren bitki türleri ve bitki toplulukları yönünden de önemlidir. Patara kumulunda Eşen Çayının kuzeyinde 4 ve güneyinde 5, toplamda 9 bitki topluluğu bulduk. Bunlardan 3’ü endemik yani dünyada sadece Türkiye’de bulunan bitki topluluklarıdır. Patara kumulu Akdeniz ve Ege kıyı kumul yaşam ortamlarının geçiş bölgesindeki bir kumul olması açısında da önemlidir.

Devletin çevre koruma konusunda 3 bakanlığını yetkililerinin yıllardır “Körler sağırlar birbirini ağırlar" atasözündeki gibi davranmaları karşısında yazımızın başlığını buna uygun olarak “Patara kumulu villalarına kavuştu” diye attık.

Prof. Dr. Turhan USLU
www.turhanuslu.net