KUMULLAR VE ANTİK LİMANLAR

http://www.haberanaliz.net/article_detail.php?article_id=1474

 

Kıyı kumulları, biyolojik önemlerinin dışında arkeolojik sitler ile iç içe oluşu ile de önemlidir. Bu çerçevede Türkiye’de kıyı kumullarının antik kentler ve kaleler ile olan birlikteliği, daha önceki yazılarımızın konusu olmuştu. Kıyı kumullarımızın antik limanlar ile olan birlikteliği de bugünkü yazımızın konusu olacak. Bu konuda da kumulları 2 bölüme ayıracağız:

  • Bazı antik kentler ve limanlar kurulduklarında deniz kıyısı ve nehir ağızlarında iken sonradan nehirlerin getirdiği toprak malzeme ile bugün kıyılardan oldukça uzaktır. Bunlar:

 

  • İzmir, Selçuk ilçesi, Ephesos antik kenti limanı: Bugün liman denize 5373 m ve kumula 5328 m uzakta
  • Aydın, Söke ilçesi, Miletus antik kenti limanı: Bugün liman denize 8630 m ve kumula 8140 m uzakta

 

  • Antalya, Kaş ilçesi, Patara antik kenti limanı: Bugün liman denize 1225 m ve kumula 565 m.
  • Bazı antik kentler ve limanlar ise kurulduklarında deniz kıyısında iken sonradan toprak malzemenin az gelmesi, denizin biraz daha derin olması, kıyı akıntıları, kayalık arazide kurulması gibi nedenlerle hala kıyıya çok yakındır. Bunlar:

 

  • Bartın, Amasra ilçesi, Amasra antik limanı: Bugün liman denize 0 m ve liman içindeki plaja 210 m uzakta.
  • Balıkesir, Burhaniye ilçesi, Ören, Adramytteion antik kenti limanı: Bugün liman denize 81 m ve kumula 81 m uzakta.

 

  • Antalya, Manavgat ilçesi, Side antik kenti limanı: Bugün liman denize 0 m ve Side kumuluna 640 m uzakta. Antik liman üzerine yapılan bugünkü limandan önce liman içi plaj idi yani liman kumula 0 m uzakta idi.
  • Antalya, Alanya ilçesi, Karaburun, Justinianus antik kenti limanı: Bugün liman, deniz ve kumul kenarındadır.

 

  • Mersin, Anamur ilçesi, Anemurium antik kenti limanı: Bugün liman, deniz ve kumul kenarındadır.
  • Mersin, Merkez ilçe, Soli antik kenti limanı: Bugün liman, deniz ve plaj kenarındadır.

 

Bugün “Sit” lerin belirlenmesi ve korunması Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın sorumluluğu altında. Bakanlık bu sitleri “Arkeolojik sit” ve “Doğal sit” şeklinde ayırmaktadır. Kıyı kumulları 3 yazımızda da belirttiğimiz gibi antik kentler, kaleler ve antik limanlar ile iç içedir. Bu kadar yakın olan sitleri ayırmak olanaksızdır. Bakanlık, verdiğimiz örneklerdeki kıyı kumullarını antik kentler, kaleler ve antik limanlar ile birlikte korumak için gerekli düzenlemeleri yapmak zorundadır.

2012 yılında gelen yabancı turistlerin 32 milyon olduğu Türkiye’nin, turist sayısını artırmak için doğal değerleri bozmak ve yok etmeğe değil, onları korumaya ihtiyacı vardır. Bu çerçevede Türkiye’deki kalan tüm kıyı kumullarının durumu bir an önce masaya yatırılıp kıyı kumul yönetimleri konusunda bilimsel verilere dayalı kararların alınması gerekmektedir.

Prof. Dr. Turhan USLU
www.turhanuslu.net