BELEK’E RAHATLIK HARAM

http://www.haberanaliz.net/article_detail.php?article_id=1172

 

viewer.jpg

 

Belek, Antalya ve Türkiye’nin önemli bir kıyı kumul yaşam ortamıydı. 1951 yılı hava fotoğraflarından yapılan ölçümlere göre alanı 1498,2 ha, uzunluğu 57 811 m ve denizden karaya en geniş yeri 1 448 m olan bir kıyı kumuluydu.

Belek’te ilk büyük çapta doğal tahribat, 1963-1988 yılları arasında 1 448 ha alanda uygulanan kumul ağaçlandırması ile yapıldı. Bu ağaçlandırmalarda genelde fıstık çamı, okaliptüs ve Kıbrıs akasyası kullanıldı.

Belek, 21.11.1984’te turizm merkezi ve 19.7.1986’da turizm yatırım alanı ilan edildi. Nazım imar planı 29.5.1990’da revize edildi ve 10.1.2002’de bu plan yeniden revize edilerek Bayındırlık bakanlığınca onandı. Belek bu şekilde yavaş yavaş turizm alanı olurken devletin başka bir kurumu tarafından Türkiye’nin imzaladığı uluslararası sözleşmeler doğrultusunda 21.11.1990’da Özel Çevre Koruma Bölgesi oldu. Belek’in çevresi yani doğası özellikle iyi korunacaktı.

Ancak iyi korunacağı düşünülen Belek’te 1990’dan sonra turizm yatırımları yapılmaya başlandı ve ilk etapta Üçkum Tepesi mevkiinde 9, Taşlıburun mevkiinde 5, İskele mevkiinde 8, İleribaşı mevkiinde 6 ve Acısu mevkiinde 4 olmak üzere 32 büyük otel yapıldı. Kumul gerisinde ise 3.000 konut inşa edildi.
Belek’e 14.5.1973, 11-12.4.1979, 28.6.1988, 8-11.5.1995 ve 11-18.6.1995 tarihlerinde inceleme gezileri yaptım. 28.6.1988 tarihindeki araştırma gezisini Prof. Dr. J.–M. Géhu ve Prof. Dr. M. Costa ile birlikte Avrupa Konseyi projesi çerçevesinde yaptık. 1995 yılındaki gezileri ise Doğal Hayatı Koruma Derneğinin Dünya Bankasından aldığı proje çerçevesinde yaptım.
Son çalışmada otel grupları arasında kalan 6 alanın bitki örtüsünü araştırdım ve 1, 2, 3 ve 4. derecede korunması gereken alanları tespit ettim. Bu çalışmada Belek’te 18 bitki topluğu, 6 alt bitki topluluğu, 6 bitki grubu tespit ettim. Belek’teki kıyı kumul, kıyı tuzlu bataklık, kıyı makisi, kıyı ormanları ve dere bitki örtüsünde135 bitki türü tespit ettim.
Ancak son günlerde gelen şikâyetler üzerine Google uydu görüntülerine baktığımda otel grupları arasında bırakılacağı belirtilen doğal alanların da yeni otellerle işgal edildiği görülmekte. Bunların üstüne Belek otellerinin en batısı ile Beşgöz deresi arasında her nasılsa inşaat yapılmadan kalmış 1300 m uzunluktaki kıyı kumulunda Kadriye Belediyesinin yapmaya başladığı gazino, restoran ve bar inşaatı, bu tesislere gelecek olan yol inşaatı ile beş yıldızlı bir otel için iskele inşaatının başlamış olması inanılacak gibi değil. Bu tesisler ile artık gelecekte Belek’te fikir değiştirip korumacılığı öne alacak olsanız bile koruyacak kıyı kumulu bulamayacaksınız.

Yazılarımızda ilk kez fotoğraf kullanıyoruz. Kumul, güzel, müşterisi de çok olur diye buraya inşaat yapmaya karar verip geliyorsunuz ve kumulun üstüne kumulu tamamen yok edecek şekilde neden inşaatlar yapıyorsunuz? Yapılan plan, bu alanın 1. Derece doğal sit alanı olması, Uluslararası Bern Sözleşmesi ve Çevre ve Orman Bakanlığının 2009/10 sayılı deniz kaplumbağalarının korunması konusundaki genelgesine rağmen Belediye’de onaylanıyor Kaymakamlık, Valilik, Kültür ve Tabiatı Koruma Kurulu, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı gibi pek çok yerdeki birçok uzmanın imzasından geçerek bu inşaatlar başlıyor. Burada kumula mı yoksa Türkiye’nin bu uzmanlarına mı acımak gerektiğine fotoğrafa bakarak siz karar verin.

Belek’in Antalya’ya 40 ve Antalya havaalanına 20 km mesafede olması buraların rant değerini artıran bir husus. Rant da hiçbir değeri dikkate almamakta. Kıyı kumuluna inşaat yapılması ile ilgilenenler Royal Belek Turizm A.Ş., Antalya Isparta Burdur Denizli Kaş Platformu ve Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Antalya Şubesi olmuş. Bu konu ile ilgili olarak savcılığa suç duyurusu yapılmış ve Valiliğe dilekçe verilmiş. Ayrıca Royal Belek Turizm A.Ş. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Orman Genel Müdürlüğü aleyhine Antalya İdare Mahkemelerinde davalar açmış. Konu Akdeniz, Antalya, Haber Türk, Hürriyet Gazetelerinde haber olmuş, Doğan Haber Ajansı ve VTV Televizyonu da konuyu gündeme getirmişler.

Burada bir eleştirimiz de çevreci ve doğaseverlere olacak. Konuyu gündeme getirirken hep Belek’te deniz kaplumbağalarının zarar göreceği vurgulanmış ve konu basına da bu şekilde yansımıştır. Kıyı kumulu farklı bir yaşam ortamıdır. Bu yaşam ortamında bitki türleri, bitki toplulukları, çeşitli hayvan grupları yaşamaktadır. Deniz kaplumbağaları kumuldaki canlılardan sadece biridir. Kıyı kumullarına yapılan saldırıları bir yaşam ortamına yapılan saldırı olarak görmek gerekir. Belek’te endemik yani dünyada sadece Türkiye’de bulunan birçok bitki türü ve bitki topluluğu olduğunu da çevrecilerin artık öğrenmeleri gerekiyor.

Prof. Dr. Turhan USLU
www.turhanuslu.net