KUMULLAR VE KUMUL KELİMESİ ORTADAN KALDIRILMALI MI?

http://www.haberanaliz.net/article_detail.php?article_id=2254

 

Türkiye’de kıyı kumullarının çok çeşitli şekillerde tahribi ile ilgili hemen her gün bir haber alıyoruz. Kıyı kumullarının ağaçlandırma ile başlayan tahribat sürecinde kömür ocağı, havaalanı, yol, kıyı tesisleri (liman vb.), sanayi tesisleri (termik santral vb.), turizm tesisleri (otel vb.), yapılaşma (ikinci konut vb.) ve özelleştirmeler ile hızla kapışılması planlanmış durumda. Yakın gelecekte Türkiye’de doğal kıyı kumulu kalmayacak ve kumul kelimesini duymayacağız. Eğer kıyılarda kum görebilirsek bunlar ancak bitkilerinden tamamen temizlenmiş olan plajlarda olacak. 

Daha önce Muğla, Fethiye, Kargı Mahallesi kıyılarının yat çekek yeri olması için yapılan projeden sonra, bu kıyılar için son olarak 2 büyük otel projesi haberi daha geldi. Biri 398 oda ve diğeri 498 oda kapasiteli. Her 2 otelde denize 100 m mesafede. Bu inşaatlar için de Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporu gerekli değildir kararı verilmiş.

Kargı kumulu hakkında ilk yazımız 23 Mayıs 2011'de Haberanaliz’de yayınlandı. Bu yazı 26 Ekim 2012’de Haberanaliz’de tekrar yayınlandı. Bu yazımızda burada bulduğumuz kumul bitki topluluğunun dünyada sadece Türkiye’de bulunduğunu yazmıştık. Bu bitki topluluğunu Türkiye’de sadece Muğla ve Antalya’da tespit ettik. Muğla kıyılarında sadece Kargı kıyı kumulunda bu topluluğu tespit etmiştik.

Yapılacak bu otellerden ÇED raporu istenmiyor. Buradan yetkili makamlara sormak istiyorum.

  • Bu kıyı için ÇED raporu istemeyen makamlar ne gibi yerler için ÇED raporu istemekteler?
  • Yetkili makamlar Kargı kumulunun kaç yüz yılda oluştuğunu biliyorlar mı?
  • 398 odalı otelin Kargı kıyı kumulunun üzerine yapılacağını biliyor mu?
  • Otellerden biri 67 970 m2 ve diğeri 52 778 m2 gibi geniş alanda yapılıyor ve bu kıyılardaki ilk oteller olacağının farkındalar mı?
  • Kargı kumulunun gerisinde yapılaşma olarak sadece Günlük Kent Sitesi bulunmakta ve denize 250 m iken yapılacak bu otel denizden 100 m içerde yapılacak. En geniş yeri 115 m olan kumulun bir kısmı otel inşaatına ve önündeki tüm kumul da otelin hizmetinde olacağının farkındalar mı?
  • Bu kumulun Fethiye-Göcek Özel Çevre Koruma (ÖÇK) bölgesinde olduğunu biliyorlar mı? Özellikli Çevre Koruma dediklerini otel yaparak mı gerçekleştiriyorlar.
  • Dünyada sadece bu kıyıda ve Antalya kıyılarında 4 noktada olan bitki topluluğunun kaybının hiç önemi bulunmamakta mı?
  • Bu kıyılardaki kıyı kumul, sulak alan, akarsu ve kıyı makisi yaşam ortamları ile bunların içindeki alt yaşam ortamlarını nasıl korumayı düşünüyorlar?
  • Kıyı kumulları konusunda yaptığımız araştırmalar ile Haberanaliz’de yazdığımız 122 yazı konusunda ne düşünüyorlar?

 

Aslında Türkiye’de kıyılar ve özellikle kıyı kumulları rant değerlerinin yüksekliği nedeniyle kapanın elinde kalmaktadır. Bunun kılıfını uydurmak için de çeşitli bahaneler uydurulmaktadır. ÇED raporu istememek de bu bahanelerden biridir.

Prof. Dr. Turhan USLU
www.turhanuslu.net