|
BİTKİ SOSYOLOJİSİ KONUSUNDA TÜRKİYE’DE YAPILMASI GEREKENLER https://www.haberanaliz.net/makale/bitki-sosyolojisi-konusunda-turkiyede-yapilmasi-gerekenler-2762
“Bitki Sosyolojisi Araştırma Merkezini (BSAM)” Türkiye’de ilk ve son kez 12 Temmuz 1995’te bir vakıf içinde kurmuş ve 23 Aralık 1996’da bu merkezi kapatmak durumunda kalmıştık. Böyle bir merkezikinci kez kurulmalıdır.
Bu merkez, “bitki sosyolojisi kütüphanesine” sahip olmalı. Bu merkeze, Türkiye’de yapılan tez çalışmaları ve makalelerin gönderilmesi konusunda düzenlemelerin yapılması gerekir. Merkez mali açıdan güçlü olup gerekli süreli yayınlar, kitaplar, vejetasyon haritalarını temin edebilmeli.
Bu merkez, “Bitki sosyolojisi arşivlerine” sahip olmalıdır. Merkez, bitki toplulukları fotoğrafları vb. belgeleri bünyesinde toplayabilmeli. Bu arşivler ülkelere, yaşam ortamlarına ve syntaksonlara göre de düzenlenmeli.
Bu merkez, bitki sosyolojisi ile ilgili “ulusal ve uluslararası kongreler” düzenlemeli.Bu konuda 12-13 Eylül 1996’da Ankara’da Milli Kütüphanede “Bitki Sosyolojisi Araştırma Merkezi” olarak “1. Ulusal Bitki Sosyolojisi Kongresini” düzenlemiştik.Bu kongrelerhenüz basılmamış güncel bilimsel verilerin konuşulduğu ortamlar olup Türk bitki sosyologlarının da buralarda bulunması sağlanmalı.
Bu merkez,“ulusal ve uluslararası dergi” çıkarmalı ve bu yol ile Türk bitki sosyologlarının yayınlarının dış ülkelerce takibi sağlanmalı.
Bu merkez, yurt içi yayınlarla tanımlanmış “Türkiye bitki topluluklarının envanterini” çıkarmalı ve bu envanteri sürekli güncellemeli.
Bu merkez,Türkiye’deki bitki topluluklarındaki tabakalaşma (synmorfoloji), bitki topluluklarının bulundukları ortam koşulları (synekoloji), bitki topluluklarının Türkiye ve dünyadaki yayılışı (synkoroloji),bitki topluluklarındaki kısa süredeki gelişme ve geriye gidişi (syndinamik), bitki topluluklarının uzun süredeki gelişmesi (synkronoloji), bitki topluluklarının bağlı bulunduğu üst üniteler (syntaksonomi) ile bitki sosyolojisinin uygulama ile ilgili konuları (Uygulamalı bitki sosyolojisi) çıkarmalı ve bu bilgiler ileride yazılacak “Türkiye Vejetasyonu” kitaplarında kullanılmalı.
Bu merkez, Türkiye’deki bitki topluluklarından hangilerinin endemik, kaybolduğu ve tehlike altında olduğunu vb. çıkarmalı ve bunları takip etmeli. Bu bilgileri ilgili kurumlar ve kamuoyu ile paylaşmalı.
Bu merkez,bitki sosyolojisininarazi yönetimi, doğa koruma, tarım, ormancılık (silvikültür,ağaç türü seçimi veağaçlandırma, yamaç stabilizasyonuvb.),peyzaj, mühendislik, askeri kamuflaj vb. alanlarındaki önemini halka ve ilgili kuruluşlara sürekli konferanslar yoluyla anlatmalı.
Bu merkez, Türkiye’deki bitki sosyolojisi araştırmalarınınhangi ekosistemlerde ve ülkenin hangi bölgelerinde yapıldığını haritalara işlemeli ve daha fazla araştırmalara ihtiyacın olduğu ekosistem ve bölgeleri üniversiteler ve ilgili kurumlar ile paylaşmalı.
Bu merkez,symfitososyoloji, geosymfitososyoloji,alg sosyolojisi, mantar sosyolojisi, liken sosyolojisi, eğrelti sosyolojisi, biyososyoloji, zoososyoloji vb. bilim dallarında araştırmaların Türkiye’de başlaması için öncü olmalı.
Bu merkez, sahip olacağı envanter ile Türkiye için önemli bitki topluluklarının bulunduğu yeni koruma alanları tespit etmeli ve bunu ilgili kurumlar ile paylaşmalı.
Bu merkez, doğa koruma alanlarının biyoçeşitliliğinin ileriye mi yoksa geriye mi doğru gittiğini periyodik aralıklarla araştırmalı ve bulduğu sonuçlara göre doğa koruma alanında alınması gereken tedbirleri ilgili kurumlar ile paylaşmalı.
Bu merkez, Türkiye’de bugüne kadar hiç yapılmamış yaşam ortamlarının (ekosistemler)ve özellikle kıyı yaşam ortamlarının (kumul, acısu, tuzcul, kayalık, Akdeniz step, frigana, maki) onarımı konusunda öncü olmalı ve bu konuda projeler yapmalı. Bu çalışmalarda eski yapılmış bitki sosyolojisi çalışmalarından yararlanılmalı.
Bu merkez, bulunduğu bölgeye göre örneğin Türkiye için endemik veya karakteristik bitki topluluklarından bazılarını bu bahçelerde tesis etmeli ve bu bahçe vasıtası ile bunları bitki sosyologları ve halkın ziyaretine açmalı. Böyle bir bahçe örneğin Almanya’da Göttingen’de bulunmaktadır.
Türkiye biyoçeşitliliğinin en önemli unsuru olan bitki toplulukları (association ve üst birimleri) haritalara işlenmeli. Bunun için “Vejetasyon Haritalama Merkezleri” kurulabileceği gibi “Bitki Sosyolojisi Araştırma Merkezi” de bu görev için ayrıca yapılandırılabilir. Vejetasyon haritaları çok yönlü yararları nedeniyleolmazsa olmazlardandır.
Bazı Avrupa ülkelerinde yapılmış olanPOS(Plan d’occupation des sols)(Toprağın kullanım planlaması) planlarınınen önemli unsurlarından birisi o bölgenin bitki topluluklarının bilinmesidir. Yapılacak vejetasyon haritaları ile POS planlarının yapılmasına katkı sağlanmalı. POS planları ile arazi kullanımı ve planlaması kolaylıkla yapılabilmekte. Bu çerçevede turizm, peyzaj, tarım, ormancılık, yerleşim, endüstri, yol, doğa koruma vb. alanlarının planlamalarını yapabiliriz.Örneğin bir yere tesis yapılırken ancak POS planları esas alınarak bu tesislere izin verilebilmeli.
Yangına hassas ve dayanıklı türlerin bulunduğu alanlar,böyle bitki türlerini barındıran bitki topluluklarını gösteren vejetasyon haritaları yoluyla kolayca bulunabilir. Yani orman yangınları ile mücadelede önemli bir araç, vejetasyon haritalarıdır.
Bitki sosyolojisi verileri, yaşam ortamlarının gelişim sürecini ve biyolojik çeşitlilik hakkında önemli bilgiler verir. Böylece yaşam ortamları için yönetim planı oluşturulabilir.
Mevcut üniversitelerin başta biyoloji, orman ve peyzajbölümleri olmak üzere birçok bölümde bitki sosyolojisi ile ilgili lisans, lisans üstü teorik ve arazi tatbikat dersleri konulmalı. Bu derslere ek olarak birkaç günlük ve sık yapılan gezi dersleri de konulmalı. Bu gezi derslerinde öğrencilere, yaşam ortamları (ekosistem) ve bunların bitki toplulukları gösterilmeli.
Üniversitelerde yüksek lisans ve doktora tezleri olarak bitki sosyolojisi konusunda tezlerin daha çok verilmesi teşvik edilmeli. Ancak bitki sosyoloğunun birçok bilim dalını (bitki türlerini, toprağı, jeomorfolojiyi, iklimi vb.) iyi tanıması gerekmesi ve çalıştığı ekosistem ile ilgili çok geniş literatüre sahip olması gerektiği unutulmayarak bu tezler verilmeli. Tez savunmasında jüri, çeşitli üniversitelerdeki uzman profesörlerden kurulmalı. Hatta yurt dışı üniversitelerdeki uzman profesörler jüriye dahil edilebilmeli.
Bu konuda 1996 yılında mevcut olan “Bitki Sosyolojisi Araştırma Merkezi” olarak YÖK’e yazı yazılmış, ancak cevap alınamamıştı. Kurulacak Bitki Sosyolojisi Merkezi bu konuda da çaba harcamalı.
Bir bölgenin biyoçeşitliliği içinde bitki türleri (flora) ile birlikte bitki toplulukları (plant association) ve bunların alt birimleri (Alt birlik, form, grup)ile üst birimleri (alyans vb.) zenginliği de belirtilerek biyolojik çeşitlilik envanteri eksiksiz verilmeli.
Prof. Dr. Turhan USLU |